Crowdsourcing nedir, kimlerden oluşur, neden bu kadar etkilidir, nasıl kullanılır, kullanıldığında kimlere milyon dolarlar kazandırır, kimlere itibar… Kalabalıkların gücünün bugüne kadar kimlere neler kazandırdığını öğrenmek için bu kitabı mutlaka okuyun…
Değerli Okuyucular,
KoçSistem Yayınları olarak bugüne kadar iş dünyasına katkıda bulunacak, yeni vizyonlar kazandıracak farklı konu başlıklarında kitapları Türk okuyucusuyla buluşturmayı başardık. Sadece bilgi ve iletişim teknolojileri sektöründe değil, dünya sahnesinde beliren her yeniliği, hem kalabalıkların sesine kulak veren hem de müşteri odaklı yaklaşımıyla sunan ve fark yaratmayı bir sorumluluk gören KoçSistem olarak, şimdi de Türk iş dünyasına farklı bir bakış açısı getirecek ve çalışma stratejilerini etkileyebilecek “Crowdsoursing: Kalabalıkların Gücü Bir İşe Nasıl Şekil Verebilir?” kitabını okuyucusuyla buluşturuyoruz. İş dünyasının odağında artık Jeff Howe’un isim babalığını yaptığı yepyeni bir fenomen var: “Crowdsourcing”; kalabalığın gücü… Bu iş modelinde; İşi, bir firmanın yapabileceğinden çok daha verimli bir şekilde örgütleyen online topluluklar, geleneksel işgücünü alt üst ediyor ve yepyeni oluşumların önünü açıyor. İfade edebildiklerinden çok daha fazla ve karmaşık yeteneklere sahip insanlar, vazgeçilmez sosyal doğalarını sermayeye çeviriyorlar. Girişimcileri, sanatçıları, tasarımcıları ve tüm hobi sahiplerini de hafife alınmayacak avantajlarla donatan bu yeni olgunun dinamikleri, Türkiye’de ilk defa KoçSistem Yayınları serisinde, “Crowdsourcing” kitabında açıklanıyor.
Crowdsourcing, bir iktisatçının, bir yönetim danışmanının veya bir pazarlama gurusunun ürünü değil; sevdikleri şeyleri özellikle başkalarıyla birlikte yapmaktan hoşlanan binlerce insanın plansız eylemlerinin ürünü. İnternetin, insanları birbirinden ayırdığını söyleyen felaket öngörüsüne bir antitez. Din, dil, ırk ayrımını ortadan kaldıran, düşünebileceğiniz her coğrafyadan düşünebileceğiniz her türlü insanın görülmemiş seviyelerde yaptığı bir işbirliği ve geleneksel üretim biçimini ortadan kaldırmaya kararlı bir Ar-Ge ordusu…
Crowdsoucing için “İş alanımın ölümünün belgeselidir” diyen Howe, bu kelime ile bir zamanlar profesyonellere özgü işleri başararak, geleneksel işgücünün yerini alan kalabalıkları ifade ediyor. Tüm dünyada hız kazanan bu model biraz boş zamanı, öğrenme isteği ve internet bağlantısı olan herkesin ekonomik üretkenliğe katkıda bulunmasına izin veriyor.
Peki kimler crowdsourcing’i kullanıyor ya da kalabalıklar, global firmaların üretim biçimine nasıl dahil oluyor; daha doğrusu onlar adına nasıl çalışıyor?
Wired dergisinin editörü olan ve Time, Washington Post gibi yayınlara yazılar yazan Jeff Howe, kitabında zeka dolu analizlerde bulunarak, bu yeni platformda yer almak isteyen herkesi azımsanmayacak avantajlarla donatıyor. Howe’un çarpıcı fikirlerine kulak veren herkes bu mucizenin bir parçası olmaya çalışıyor ve crowdsourcing modeli; iş dünyasından siyasete, medyadan finansa, bilimden mühendisliğe, sanattan eğlence üretimine kadar her sektörde kullanılıyor. Geleneksel işgücünü altüst eden bu yeni oluşum sadece dev şirketlerin değil, biraz boş zamanı, öğrenme isteği ve internet bağlantısı olan herkesin ekonomik üretkenliğe katkıda bulunmasına izin veriyor.
Crowdsourcing’deki anahtar cümlelerden biri; insanların bir işi maddi karşılık için yapmaması. İnsanlar benzerleriyle aynı ortamda bulunmaktan, geri bildirim almaktan dolayı mutlular ve bu yeni medyayı, içerik yarattıkları interneti, seviyorlar.
Jeff Howe’a göre Crowdsourcing “inovasyon toplulukları”nı da oluşturuyor. Bu topluluklar, “çalıştıkları” şirketlere büyük üstünlük sağlıyorlar; işi, bir firmanın yapabileceğinden çok daha verimli bir şekilde örgütlüyor ve gerçekleştirebiliyorlar. Firma bunlar için herhangi bir şey ödemek zorunda değil. Bu yöntemle, inovasyonun işlem maliyetleri de en alt seviyede. Howe ayrıca; ideal topluluğun özelliklerinden, crowdsourcing’in dünyanın en büyük şirketlerine içerik oluşturmasına, şirketlere sağladığı maliyet avantajından küreselleşme ve dışkaynak hizmetlerine etkisine ve son olarak geleceğin kalabalıklarına kadar merak edilen pek çok konuya açıklık getirmeyi başarıyor.
Basit ve akıcı bir dile sahip olan kitap soluksuz okunuyor. Her sayfasında insanı etkileyen başka bir bilgi, gelenekseli yıkan farklı bir yaklaşım var. Küresel ekonomik krizle ortaya çıkan yeni normalde başarıya ulaşmak isteyen firmaların Crowdsourcing’i başucu kitapları arasında tutacaklarına inanıyoruz.
Keyifli okumalar…